GÖNÜL BAHÇESİNDE MEVLANA
Melahat Ürkmez 1959 Yılında Konya'nın Hadim ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini aynı yerde yaptı. Konya Eğitim Ensitütüsü Türkçe bölümündeki eğitimini yarıda bırakıp bir kamu kuruluşunda çalışmaya başladı. Evli ve üç çocuk annesi… “Mevlana Aşk Sırrı ve Nihai Bütünleşme”, “Sözcüklerin Nefesinde Ateizm'den Allah'a” ve “Gönül Bahçesinde Mevlana” başta olmak üzere birçok eseri yayınlandı. 2003 Yılında Türk Edebiyatı Vakfı'nın düzenlediği hikâye yarışmasında özendirme ödülü aldı. Gönül Bahçesinde Mevlana isimli romanı Japoncaya çevrildi.
Tadodoşi Takahashi dünyanın elli büyük şirketinden biri olan Electris Company'nın genel müdürüdür. Bir iş gezisi vesilesiyle İstanbul'a gelir. Görüşmelerde bulunduğu şirket yetkilileri, Tadodoşi ve arkadaşlarını Konyada'ki Mevlana'yı anma programına götürürler.
Bu gelişme Tadodoşi için bir yol ayrımı olmuştur.
Gördükleri ve rehberin anlattıkları onun iç dünyasında fırtınalar estirir. Bitmek bilmeyen merakı ve Mevlana'yı daha fazla tanıma şevkiyle rehberi soru bombardımanına tutar. Öyle ki gördükleri bu tablo hem mesai arkadaşlarını hem de rehberi şaşkına çevirmiştir. Tadodoşi bir süre sonra Japonya'ya döner. Yaptığı ilk iş ülkesindeki Müslümanlarla irtibat kurmak olur. 30 yıldır Japonya'da yaşayan Mısırlı Yahya Şerif ile tanışır. Yahya Şerif de bir Mevlana aşığıdır. Mevlana'yı tanıdıkça İslam’ı da yakından tanıyan Tadoşoşi bir süre sonra Müslüman olmaya karar verir. Tadodoşi Müslüman olduktan kısa bir süre sonra Konya'ya tekrar gelir. Ve roman, bu geri dönüşle birlikte noktalanır.
Elimizdeki bu eser, sadece bir roman değil. Eserin kahramanı Tadodoşi ile birlikte Mevlana'yı kolayca ve etraflıca tanıma imkânı bulacaksınız. Belki siz de Tadodoşi gibi o büyük mana erini Mevlana'yı keşfetme hazzını tüm zerrelerinizle hissedeceksiniz.
Hastalığı gittikçe artan Mevlana, 1273 yılı aralık ayında bir pazar akşamı hekimlerin bütün gayretlerine rağmen kurtarılamadı. Cenazesi büyük bir törenle kaldırıldı. Törene bütün Konya halkı, devlet büyükleri ile Hıristiyanlar, Museviler de katıldı. Müslüman olanlar, Müslüman olmayanları kılıçla, sopayla, savunmaya çalışarak; “Bu merasimin sizinle ne ilgisi vardır? Bu din sultanı Mevlana bizimdir. Bizim imamımızdır” dedikleri zaman, onlar da cevaben;
“Biz Musa'nın, İsa'nın ve bütün Peygamberlerin hakikatini onun sözlerinden anlayıp öğrendik. Kendi kitaplarımızda okuduğumuz olgun Peygamberlerin huy ve hareketlerini onda gördük. Sizler nasıl onun muhibbi ve müridiyseniz, biz de onun muhibbiyiz. Mevlana Hazretlerinin zatı, insanlar üzerinde parlayan ve onlara iyilikte, cömertlikte bulunan hakikatler güneşidir! Güneşi bütün dünya sever. Bütün evler onun nuruyla aydınlanır. Mevlana ekmek gibidir. Hiç kimse ekmeğe ihtiyaç duymamazlık edemez. Ekmekten kaçan hiçbir aç gördünüz mü? Dediler.
Kaynak: Gönül Bahçesinde Mevlana, Melahat Ürkmez, Nesil Yayınları
