KOÇİ BEY RİSALELERİ-M. Şevket TATAR

19.11.2021 11:07:45
M. Şevket TATAR

M. Şevket TATAR

 KOÇİ BEY RİSALELERİ 

Çocuk yaşta devşirilerek İstanbul'a getirilen Arnavut kökenli devlet adamımız Koçi Bey hakkında çok az bilgiye sahibiz. Topkapı Sarayı'nın kalbinde, Enderun’da eğitilip yetiştirilmiş bilim ve siyaset alanında bilgili biridir. Zamanın seçkin kişilerinden biriydi. Küçük yaşta tahta çıkan Sultan IV. Murad'a 1631 yılında sunduğu devlet idaresi ve saltanat işlerindeki sorunlara geçmişteki örneklere dayanarak önerdiği tedbirleri içeren ünlü risalenin sahibidir.

Bu küçük, ama değerli eserinde sunduğu açık sözlü ve dürüst öneriler sayesinde IV. Murad’ın yakın dostu olup onunla Bağdat Seferi’ne çıkmıştır. IV. Murad’ın ölümünden sonra tahta çıkan I.İbrahim’e de devlet teşkilatı hakkında ikinci bir risale sunmuştur. Yüzyıllar öncesinden gelen bilgilerin ve önerilerin özetlendiği bu kitabı okuduktan sonra aradan neredeyse 400 yıl geçmiş olmasına rağmen Osmanlı'dan günümüze devlet idaresindeki ana sorunlarda pek bir değişiklik olmadığı hissine kapılacaksınız...


“Padişahımızın malumu olduğu üzere Osmanoğullarının ulu soylarından gelen padişahlar arasında, her şeyden önce memleketin genişliği hazinenin çokluğu ve ululuk yönünden en üstün mertebeye çıkanı merhum ve mağdur Sultan Süleyman Han'dı ve yine alemin bozulmasına sebep olan haller dahi onun zamanında ortaya çıktı; ama devlet gücünün en üst mertebesinde olduğu için belirtileri o zamanda duyulmazsa da bir kaç senedir ki artık görülür oldu...


Nedimler ve diğer yakınlar, padişahın huzur-i hümayununda kendilerine yer ve rütbeler bulup, saltanat işlerine müdahale eder, vezir-i azzamlara nice olmayacak telkinler eder oldular. Eğer onlar isteklerine müsaade etmezlerse hepsi gönül ve fikir birliği edip, huzur-i hümayunda fırsat buldukça haklarında nice iftiralar edip, padişahın gazabını hiç durmadan kışkırtarak günahsız yere kimini katl, kimini sürgün ettirdiler kiminin de varını yoğunu aldırmayıp, pek çok hakaretlere uğrattılar...
 

Kendileri tamamen doyduktan sonra her biri maiyetine nice tımarlar ve zeametler verdirip, kılıç erbabının dirliklerini kestiler. Müslümanların beytul malını ziyana uğratıp, alemi bu hale getirdiler...Rüşvet kapısını açarak sancaklara, beylerbeylerine ve diğer padişah mansıplarına karışmaya başladılar....Hak sahibi olan bir alay iş görmüş ve emektar, yarar ve yiğit kollar itibarsızlık köşesinde namsız ve nişansız kalıp, ayaklar altında çiğnenerek fakirlik ve hiçlik içinde kaldılar. Tımar ve zeamet erbabı tamamen yok oldu. Bu yüzden de yapılan savaşlar bir varıp bir gelmekten ve belki mamur memleketleri yakıp yıkmaktan ibaret kaldı. Fetih ve zafer yok oldu. Disiplin ve düzen alemden kalktı....Her ne kadar fitne ve fesat çıktıysa, bu gibi insanlardan oldu....”


Kaynak: Koçi Bey Risaleleri, Koçi Bey, Editör: Ulaş Gürpınar,
Kabalcı Yayınları, 2020

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları


Tüm Hakları Saklıdır © 2021 Kahta Havadis | Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.