Bu kitap Müslüman Kardeşler ’de eğitimin hedeflerini, metodunu ve eğitimin vasıtalarını ortaya koyan, mükemmel bir şekilde pratize edilmiş bir pratik kitaptır. Ana metodu Kur’an’ının koyduğu üslup ve sünnetin getirdiği yoldur.
Gayemiz: ‘La ilah illallah’’ diyen tüm İslam vatanını ve ezilen halklarını kurtarmaktır. Mısır’ı, Suriye’yi, Hicaz’ı, Irak’ı, Yemen’i, Trablus’u, Tunus’u, Cezayir’i, Fas’ı ve her karış İslam toprağını kurtarıp, büyük İslam Coğrafyasına katmak en büyük hedeflerimizdendir. Yeryüzünde fitne (şirk ve küfür) kalmayıp din yalnızca Allah’ın oluncaya kadar cihat etmektir. Bu cemaate karşı her şekil ve sınıftan düşmanlar savaş veriyordu. Bir yandan İngilizler, İslam aleminin her yanında bu cemaat ile ve din kardeşleri ile savaşırken, diğer yandan, onların yerli işbirlikçileri, gafiller, hainler, vatanlarını satanlar, Siyonistlerle aynı safta Müslüman kardeşlere karşı el birliği ile savaşıyorlardı.
Zamanın hükümetleri Müslüman kardeşleri saf dışı bırakmak için birçok pazarlıklarda bulundular. O günün hükümetleri her ne kadar kendilerine bakanlık teklif etmişseler de hepsini reddettiler. Zira onların gayesi bakanlıklardan her hangi bir bakanlığı elde etmek değil. Allah’ın şeriatının uygulanmasıydı. Müslüman kardeşlerin 2. Mürşidi Hasan el-Hudeybi, Cemal Abdülnasır’ın kendilerine bakanlık teklif etmesine karşılık şöyle demişti; “Gayemiz bakanlık elde etmek değildir. Bizim asıl gayemiz İslam şeriatını uygulayacak bir hükümetin kurulmasıdır. Zira bu bizim yegâne ve vazgeçilmez hedefimizdir. İslam şeriatı uygulanmadıktan sonra bize bakanlık verilmesinin hiçbir önemi yoktur.” Müslüman kardeşlerin işte bu inançları yüzünden çekmedikleri çile kalmadı. Bütün bu zorluklara ve çetin şartlara rağmen insanları hidayete çağırıyor kendini yeniliyor, eğitimini sürdürüyordu. Tıpkı kaynağından ısrarla, şevkle ve azimle çıkan bir pınar gibi, İslam’a susamış gönüllerin toprağına doğru akıyordu. Engelleri tek tek ve onlara çarpmadan aşıyor, ebedi gayesine doğru yürüyordu.
Bu araştırmamız esnasında, işaret ettiğimiz ve ümmeti yeniden kuracak eğitim metodu, terbiye üslubu, eğitim üsluplarının en doğrusu ve en güzeli Kur’an ve sünnet yolu üzerine olmasıdır…
Hasan El Benna’nın dediği gibi başta şunu söylemek istiyorum; Biz İslam’ın eğitim ve ahlakının hayatın her vakasına şamil olduğuna inanıyoruz. İslam, insanın hem dünya hem de ahiret hayatını düzenler. İslam’ın getirdiği nizamın sadece ibadet ve ruhaniyetle ilgilendiğini sananlar büyük bir hataya düşmüşlerdir. Zira İslam; hem akide, hem ibadet, hem vatan, hem milliyet olduğu gibi aynı zamandan din ve devlet maneviyat ve pratik hayat, hem Kur’an hem sünnettir. Kur’an açıkça söz etmekte ve bunu İslam’ın çekirdeği, aslı kabul etmekte ve bu faaliyetleri hepsinde Müslümanların ihsanla muamelesini emretmektedir.
Müslüman Kardeşlerde Eğitim Metodu
Dr. A. Abdulhalim Mahmud
İkra Yayınları
